Gölcük’te bulunan Kır Gazinosu yanında yer alan Kır Kahvesi ise, doğal ve neşeli ortamıyla özellikle gençlerin yoğun ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor. Burada isterseniz bir çay içebilirsiniz. İsterseniz her türlü organizasyon yapabilirsiniz.

Ne Zaman Gidilir

İlkbahar : Gidilebilir
Yaz : Tam sezonu
Sonbahar : Gidilebilir
Kış : Uygun değil

Her mevsim ayrı güzelliğe bürünen Aladağlar eteğindeki göllerden biri de Gölcük. Göknar cinsi çam ormanının ortasında yüzük taşı gibi parıldayan göl, her mevsim bir başka güzel.

Günübirlik veya hafta sonu şehir atmosferinden çarçabuk kurtulmak, bölgesel yemeklerle damak zevkini yaşamak, tertemiz havada yürüyüş yapıp, görsel güzellikleri doyasıya seyretmek isteyenler Bolu Gölcük’e mutlaka uğramalı.

Yaz aylarında yemyeşil çimenlerin arasında yürüyüş yapmanın zevkini en iyi çıkarabileceğiniz Gölcük’te, kışın bembeyaz karlar altında pastoral güzellikler sizi bekliyor. Gölcük, günübirlik piknikçilerin yanında, şifalı suya sahip termal kaplıcaları ve turistik dinlenme tesisleriyle de ilgi çekiyor.

Nasıl gidilir ?

Özel araçla yola çıkanlar, İstanbul yönünden Bolu dağı eteklerine kadar otobanı kullanabilir. Çift yön olarak trafiğe açılan Bolu dağını rahatça geçtikten sonra, Bolu şehir merkezinden 13 kilometre süren, Gölcük – Seben – Kıbrıscık yoluna sapılıyor.

Orman yolunun Milli Parka yaklaşan bölümleri kışın sert geçtiği aylarda zincir takmak gerektiriyor. Bolu’dan minübüsle gitmek isteyenler, Gölcük’e gelmeden 2 kilometre önce ayrılan köy yolunda inmeliler.

Nerede kalınır ?

Gölcük yolu üzerindeki Karacasu mevkiinde Bolu Termal Oteli bulunuyor. Bolu’ya 5 kilometre uzaklıktaki otel Gölcük’e en yakın tesis. Bölgeye tedavi için gelenlere daha ekonomik fiyatların uygulandığı tesis 5′i suit 75 odalı.

Uydu yayın televizyon, direk telefon, müzik yayın gibi hizmetlerin yanı sıra restoranda canlı müzik eşliğinde bölgesel yemeklerden örnekler hazırlanıyor. Konferans salonu, pastane, lobi, bar, bilardo, tenis kortu, profesyonel spor kulüpleri için sahalar, çocuk oyun odaları, disko, oyun salonu, market, jimnastik salonu ve özel otopark gibi üniteler bulunuyor.

Otelin sabah kahvaltısı açık büfe. Öğlen ve akşam yemeklerinde et türü ızgaralı menüler uygulanıyor. Bay bayan karışık kullanılan genel termal banyolardan yararlanmak isteyenler otel müşterisi ise akşam, 21.00-03.00 arası ücret alınmıyor.

Bölgedeki diğer oteller, Köroğlu Oteli , Yurdaer Otel(Bolu), Koru Otel(Bolu) , Esentepe Oteli (Gerede).

Ne yenir ?

Gölcük Kır Gazinosu’nun açık ve kapalı bölümleri ile göl çevresinde, yemek ve piknik yapmak mümkün. Kiremitte odun ateşinde, köy tereyağı ile pişirilen alabalıklar, kılçığı alınmış olarak servis ediliyor. Kiremitte yapılan et sote ise büyük ilgi görüyor.

Kiremitte yapılan diğer bir yemek çeşidi ise, “Gölcük kebabı”.

Bölgenin mantarlarıyla terayağı terbiye edilmiş etle yapılan kebaba tane karabiber, soğan, yeşil biber, dokates ilave edilerek pişiriliyor.”mantar Mantı” sevilen yemekler arasında. Kaşarlı, mantar, pastırma karışımıyla hazırlanan “Gölcük Böreği” bir başka lezzet.

“Keşni Cevizli Erişte Makarnası”, üzerine kurutulmuş yoğurt rendelenmiş, içine ceviz ve tereyağı ezilerek lezzetlendiriliyor.

Alışveriş

Gölcük’te alışveriş yapacak bir yer yok. Çünk etrafında yoğun yerleşim bulunmuyor. Ama Bolu’ya kadar gitmişken, en iyi alışverişi Bolu içinde kurulan köy pazarından yapabilirsiniz. Burada lezzetini unuttuğunuz tadlarda her türlü meyveyi ve sebzeyi mevsimine göre burada bulma şansınız var. Ayrıca istanbul’dan gidenler için alışveriş yapılacak yerlerin başında Koru Oteli’nde satılan reçeller ve diğer yöresel ürünler geliyor.

Bir de otobandan çıktıktan sonra, Bolu Dağı’na tırmanırken yol boyunca satılan ağaç ürünleri de alınabilecekler arasında…

İlginç yerler

Başta İstanbul, Ankara ve Bolu’dan gelen doğaseverlerin bozulmamış bitki dokusuyla başbaşa kaldıkları göl çevresinde dolaşıp piknik yaptıkları Gölcük, Milli Park alanı içinde bulunuyor.

Gölcük aslında suni bir gölet. Göl yözeyi 45 bin metre kare. Çevresi ise 1320 metre. deniz seviyesinden 950 metre yükseklikte. Göl kıyısında yer alan iki yapıdan biri estetik mimarisi ile Orman Bakanlığı’nın misafirhanesi, diğeri ise herkesin yararlanabileceği Kır Gazinosu.

Çevrede piknik masaları, ocaklar, çeşmeler, otopark, tuvalet, büfe ve mescit var. Yaz aylarında gölde kiralık can yelekli sandalla gezi yapanlar, beraberlerinde getirdikleri müzik aletleriyle şarkılar söyleyip, keyifli piknikler yapıyor. Fotoğraf severler ise, her saat ayrı ışık efektleri ile renk değiştiren doğanın fotoğraflarını çekmeyi de ihmal etmiyorlar.

Abant Gölü’nün aksine Gölcük’te özel durumlar haricinde göl çevresinde araçla turlama imkanı yok. Bu yüzden hava olabildiğince temiz ve sessiz. yürüyüşünüzü etkilecek hiçbir yan etki bulunmuyor. İlkbaharda göl yüzeyinde nilüfer çiçekleri açarken, bölge kuş ve kurbağa sesleriyle şenleniyor.

Bir nevi oksijen tedavisi gören havası bölgedeki şifalı suları ve eşsiz bitki örtüsü ile, şehir stresinden, görsel kirlenmeden uzak, doğa ile başbaşa kalabileceğiniz bir yer Gölcük. Buraya TEM otoyolu ile rahat ve kısa bir yolculukla ulaşabirsiniz. Yaz ve kış aylarındaki durumunu gösterdiğimiz Gölcük’e gideceğiniz zamanı siz seçin. Tercihiniz şifalı sulardan yanaysa, kaplıcalar Gölcük’e gelirken karacasu mevkiinde yer alıyor.

TARİHÇESİ

Bolu kaplıcaları, Millattan Sonra I. Asıra dayanan tarihinde Roma İmparatorluğu’nun valisi Pilines tarafından inşa ettirilerek şifa dağıtan tesisler olmuş. MS 5 ve 6. asırda, Anadolu’da meydana gelen büyük depremlerde Bolu kaplıcaları da yıkılmış ve Bizanslılar döneminde işlerliğini kaybetmiş. Selçuklular döneminde Bolu kaplıcaları yeniden ele alınmış. Anadolu Selçuklu Hükümdarı 2. Murat döneminden 13. Asır sonlarına doğru ılıcanın doğu kesimindeki iç havuz yaptırılmış. Osmanlılar döneminde Bolu sancak beyi Kızıl Ahmet Paşa, 1450-1460 yıllarında ılıcanın doğu kısmındaki havuzları da ekleterek, kaplıcanın ana şeklini almasını sağlamış. Çeşitli zamanlarda bakım ve onarımlar gören kaplıca tesisleri, 1985-87 yıllarında aslına uygun yekilde restore edilerek, turistik tesis niteliğine dönüştürülmüş.

KAPLICA SUYUNUN TERMAL ÖZELLİKLERİ

Gündüz hülkü açık, gece otel müşterilerinin kullandığı kaplıca suyu, üç şekilde etkili oluyor.

1. Soğutulduktan sonra, “İçmece” olarak: Üriner sistem hastalıkları(taş, enfeksiyon v.b.), karaciğer, safra yolları hastalıkları, mide bağırsak hastalıkları(kabızlık, ishal). Metabolik hastalıklar(diyabet. gut).Sterilite(kısırlık). Diş çürümeleri.

2. “İnhalasyon”: Nefes darlığı, bazı kalp hastalıkları, hipertansiyonun düzenleyici etkileri.

3. Banyo olarak: İltihaplı romatizmaların akut dönemleri hariç, tüm romatizmal hastalıklarda etkili.

Tahir Dinç
2006 yılında bu yana tatilcilere gerekli bilgileri aktarmak için açmış olduğumuz Tatilpanosu.net 'de yazarlık yapıyorum. Türkiye'nin en çok okunan "Gezi Rehberi" olmaktan dolayıda mutluyuz. Sizlere faydalı tatil içerikleri eklemek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz